"Çocukların daha iyi olmasını sağlamak için kendilerini kötü hissetmeleri gerektiği gibi çılgınca bir fikre nasıl kapıldık? Çocuklar kendilerini daha iyi hissettiklerinde daha iyi olurlar!"

Bazen yargılanmadan dinlenilmeye, bazen koşulsuz şefkate, bazense öğüt almadan destek görmeye ihtiyacımız olur. Tüm o anlarda küçük dostlarımız bizimledir. Tilly'miz, bebeğimizin doğum günü!

"İyi iletişim, üç bileşen içerir. Becerikli dinleme (empati), etkili kendini ifade etme (girişkenlik) ve şefkat (saygı)."

Bizi zorlayan bir durum ya da olayla karşılaştığımızda duygularımız aracılığıyla kendimizi korumaya yönelik tepkiler geliştirebiliriz. Ancak uzun vadede bu tepkiler işlevsel olmayabilir. Düşüncelerimiz ise bize uzun vadede yarar sağlayacak kararlar almamıza yardımcı olur.

Bazı günlerden beklediğimiz performansı bulamayız. Ancak önemli olan değiştirebileceklerimize odaklanarak o günden beklediklerimizi düzenlemektir.

Dikkat odağımızı karşıdaki insanların davranış ve tutumlarına anlam vermekle harcamaktan ziyade kendi istek ve hedeflerimize yöneltmek için kullanırsak hayattan aldığımız tat da o oranda artacaktır. Kulak verin bakalım içinizdeki çocuk size ne anlatıyor?

İkili ilişkilerimizde en az karşımızdaki insan kadar sorumluyuz. Sadece karşı tarafın adım atmasını beklemek bizi hiç bir yere ulaştırmaz.

'Zaman, yaşadığımız tecrübeleri anlamlandırmamızı, ele alınan konunun önemini değerlendirmemizi ve yaşadıklarımızı yeniden kelimelere dökebilmemizi sağlar.'

Mutluluğu başkalarının sözlerinde ve davranışlarında aramak nadiren tebessüm etmemizi sağlayabilir ama çoğu zaman kaygı oluşturur.

Kendimizi ve hissettiklerimizi karşımızdaki kişiye sağlıklı bir şekilde ifade edebilmek için; sorunu tanımlamalı, sorunun hissettirdiklerini dile getirmeli, bizim için uygun olabilecek çözüm yolunu paylaşmalı, ortaya çıkan sonucu değerlendirmeli ve ortak paydada buluşmalıyız.

Öfkelendiğimizde, üzgün hissettiğimizde, anlaşılmadığımızı düşündüğümüzde elimize bir kalem alıp duygularımızı ve düşüncelerimizi kendimizle paylaşmak sakinleşmemize ve daha sağlıklı düşünebilmemize yardımcı olur.

Özgüven elde etmek için öncelikle birikimimi arttırmalı ve yeterlilik kazanmalıyım. Çünkü özgüven hareketi önce, özgüven hissi sonra gelir.